NEVA SANATI
NEVA SANATI
Neva nedir?
Muhtelif sanat dallarının birleşerek yeni bir terkip oluşturmasıyla, geleneklerimizden süregelen sanatların üzerinde yükselen yeni bir sanattır.
Neva’nın Kelime Anlamı
“Neva” kelimesi; Ahenk, düzen, zarafet ve estetik gibi değerleri içinde barındırır.
İspanyolca ‘da “kar” anlamına gelir; bu da saflık, güzellik ve dinginliğe işaret eder.
Türkçe ’de ise; ses, nağme, ahenk ve melodik usül makamının adıdır. Fransızca ‘da Yenilik. Arapça’ da ahenk, düzen, zarafet manalarını taşır.
Tüm bu çok katmanlı anlamlardan yola çıkarak, altı farklı sanat disiplininin bir bütünlük, bir düzen ve uyum içinde birleşerek; yeni bir estetik anlayışa ve zarif bir sanata dönüşmesini anlatmak istedik.
Bu nedenle yeni sanatımıza “Neva” adını verdik.
Başka bir manadan, çağımız hem gözümüzün gördüğü manzaralarla hem de modern çağın iç dünyasındaki bazı huzursuzluklarla, zaman zaman ahenksizliğin hüküm sürdüğü bir dönemi temsil ediyor. İşte tam da bu noktada, bizler sanatın ruha sükunet ve uyum katan yönüne sarıldık.
Sanatımızda ahenge, düzene ve içsel dengeye riayet ederek bu akıma “Neva” adını verdik.
Neva, Ahenkten Estetiğe Uzanan Bir Yolculuk
Zamanımız, insanın hem gözle gördüklerinde hem de ruhun derinliklerinde artan bir ahenksizlikle yüz yüze kaldığı bir çağdır. Modern yaşamın karmaşası içinde düzen, uyum ve zarafet giderek bulanıklaşırken, biz sanatımızla bu kopmaya bir cevap aradık. İşte bu arayış, bizi “Neva” ismine götürdü. Yeni sanatımızda farklı unsurların karmaşasından ziyade ahenge, düzene, birliğe ve yeniliğe önem veriyoruz. Neva, Kadim Sanatların Ahengi…
Neva’da bulunan zengin anlam katmanları, bizim sanat yolculuğumuzla birebir örtüşüyordu. Altı gelenekli sanat disiplinini bir araya getirerek, bu kavramları somut bir estetik ve özgün forma dönüştürdük. Farklı disiplinleri uyum içinde, birlikte ve aynı anda kullanmak bu sanat akımının ortaya çıkmasının en önemli unsurudur.
Ahşap oyma, ahşap kakma, marküteri, naht, kıl testere kesimi ve ahşap boyama gibi kadim sanatlar, bu projede yalnızca yan yana değil, birbiriyle iç içe geçmiş bir bütünlük içinde ellerimizde yeniden birlikte yorumlandı. Her biri, kökü mazide olan, bizim kültürel hafızamızdan gelen teknik ve ruhla yoğrulmuş disiplinlerdir.
“Neva”, bu altı sanatın gelenekten beslenerek, çağdaş bir duyarlılıkla bir araya geldiği zarif bir birleşim, uyumlu bir işleyiştir.
Sadece estetik bir tasarım değil, bir medeniyetin ruhunu, bir toplumun hafızasını, bir sanatçının içsel ahengini ve derinliğini yansıtan bir sanat akımıdır. Biz, bu düşüncelerle ait olduğumuz büyük medeniyetin engin pınarından beslenerek sanatımıza yön verdik.
İnanıyoruz ki: Sanat; kimliğin ve medeniyetin bir yansıması, ruhun bir dili ve ait olunan kültürün yaşayan hafızasıdır.
Neva: Eskimeyen Yeninin İzinde
Sanatımızla aslında eskimeyen kültürün izinden giderek, yeni bir oluşumu hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Hissiyatımızı, birikimimizi ve meziyetimizi; estetiğe, zarafete ve derinliğe dair ne varsa, yeniden biçimlendiriyor, yepyeni bir formda hayata kavuşmasına vesile oluyoruz.
Çünkü biz yine inanıyoruz ki; güzellik yalnızca görünende değil, bir ruhun izinde, bir geleneğin sesinde ve zamanın ötesinden gelen bir ahengin içinde saklıdır.
Neva sanatı, işte bu düşüncelerden yola çıkarak, zikredilen geleneksel sanatları, mevcudu göz ardı etmeden, yeni bir sanat anlayışına dönüştürmeyi hedefler. Farklı teknikleri üç boyutlu formlarda bir araya getirerek kültürel mirası yaşatırken, yalnızca estetik değerleri değil, aynı zamanda zanaatkarlığın derinliğini de ön plana çıkarır
Neva ile Zanaattan Sanata, Ahenk ile Derinliğe
Nevazen malzeme ile kurduğu bağile işleme, biçimlendirme ve derinlik katma sürecinde, sanatı katmanlı bir bütünlük haline dönüştürür. Böylece klasik sanat dallarının sınırlarını aşarak, onları iç içe geçmiş bir yapı olarak sunar ve çok katmanlı anlamlar taşıyan eserlerin sanatına dönüşür. Nevazen için bu yolculuk, “Bitmeyen Bir Yolculuğun Estetik Derinliğidir.’’
Tecrübeye hürmet, ustaya riayet ve marifete yöneliş bu seyrin temelidir.
Neva sanatı, yalnızca dekoratif değil; fikri, kültürel ve hissi izler taşıyan,
incelik ve gölgesi kendisinden olan üç boyutlu eserler vücuda getirmeyi hedefler.
Neva, farklı boyutlandırmalarla hayal gücünün sınırlarını zorlayan, yeni bir estetik alanı açar. Bu alan, gündelik hazzın ötesinde, sıradan bir uğraştan çok daha fazlasını taşır. Yeni akım olarak hem somut bir derinlik hem de fikri ve soyut bir yoğunluk barındırır.
Zanaatla sanat arasında kurulan bir köprüdür Neva;
hem geçmişin izini taşır hem de geleceğe farklı açılardan, zarafetle ve uyumla seslenir.
Misyon ve Vizyon: Nevanın misyonu, el emeğini, geleneği ve düşünce derinliğini sentezleyen sürdürülebilir bir sanat alanı kurmaktır. “Neva” bu sanatın adı, “Nevazen” onu icra eden sanatçının ünvanı. “Nevahane” ise bu sanatın icra edildiği atölyeyi tanımlar. Vizyonu ise, geleneksel el sanatlarını çağdaş bir tasarım diliyle yorumlayarak ulusal ve uluslararası sanat ortamına katkı sunmak, yeni bir soluk getirmektir.
İlk Nevazen Semih Çelebi
Her yeni sanat akımı, bir öncü yürekle doğar. Neva’nın tohumu da Semih Çelebi’nin yüreğinde atmış, ellerinde filizlenmiştir. Gelenekleriyle kurduğu derin bağ, ustalıkla işlediği her motif ve sabırla şekillendirdiği her eser, Neva’nın içeriğini ve anlamını ilk olarak ortaya koymuştur. Bu bağlamda oluşturduğu sanata Neva adını verirken aynı zamanda ilk Nevazen olarak da bilinir ve anılır.
Neva sanatı, Semih Çelebi’nin ahşaba olan sevgisinin ve bu malzemeyle kurduğu ilişkinin bir ürünü olarak yıllara yayılan sürecin sonucudur. Ahşap boyamada 32 yıllık meslek hayatını geride bırakarak 15 yıl önce tamamen sanata yönelen Çelebi, ahşapla kurduğu derin ilişkiyi ve birikimi yalnızca bir zanaat pratiği değil, aynı zamanda kültürel bir anlatım formuna dönüştürmüştür. Bu süreçte, geleneksel sanatlarımızdan ahşap oyma, kakma, naht, marküteri, kıl testere kesimi ve boyamayı çağdaş bir bakışla birleştirmiştir. Çelebi ahşapla 3 boyutlu bir sanat ilişkisi kurarak, yenilikçi ve ustalıklı bir bakış açısı getirmeyi amaçlayarak yeni bir yolculuğa çıkmıştır. Zaman içinde, bu özel sanatı öğrenmek isteyen öğrencileri de ona eşlik etmiştir.
Semih Çelebi’nin sanat yolculuğu, geleneksel teknikleri modern sanat anlayışıyla harmanlayarak, malzemenin doğası ve renkleriyle derinlikli eserler yapma amacını taşır. Çelebi, her bir eseriyle hem teknik ustalığını hem de geçmişten gelen düşünsel derinliği görsel derinliğe dönüştürür.
Çelebi için Neva Sanatı, geleneksel sanatları sadece aktarmak değil, onları çağdaş dünyada anlamlı ve etkili bir şekilde yeniden buluşturmaktır. Neva eserleri hem fiziksel hem de düşünsel boyutlarıyla izleyicisine seslenir. Bu bağlamda, Neva sanatı onun için bir kültür mirasını geleceğe taşımak ve bu mirasa sahip çıkmak anlamına gelir.
Tarihi Arka Planı ve Sanatsal Temelleri: Neva, köklerini İslam kültür havzaları özellikle de Selçuklu, Osmanlı ve daha eski medeniyetlerden alır. Ahşap oyma, kakma, naht gibi teknikler bu sanatın temel taşlarıdır. Bu teknikler zamanla çağdaş sanatla buluşmuş, Semih Çelebi’nin yorumu ile neva adıyla yeni bir ifade kazanmıştır.
Nevanın temel ilkeleri;
-
- Gölge sanatı: Neva, gölgesi kendinden olan eserleri önemser. Nevazen’in sabrıyla açığa çıkar. Yontarak, kazıyarak, oyarak… Her iz, ışığa giden bir yol olur. Gölgeler bu emeğin tanığıdır.
-
- Anlam taşıyan malzeme: Ahşap, kemik, metal, sedef gibi doğal malzemeler duygunun taşıyıcısı olarak işlev görür. Her bir malzeme ayrı bir hisse kapı aralar.
-
- Zanaat ve sanat birliği: Neva’da teknik ve ustalık, sanat hassasiyeti ile birleşir. Ustalığın birikimini Nevazen adayına aktarmak ve sanatların bütünlüğünü korumak önemli bir noktayı teşkil eder.
-
- Sabrın estetikle buluşması: Neva, zaman isteyen ve sabırla yoğrulan bir sanat yolculuğudur. Hızlı tüketilen değerli zamana sabrı ve emeği telkin eder.
-
- Derinlik ve Ruh:
Neva Sanatı, yüzeyin ötesine geçen anlam katmanları taşır; her eser, yalnızca bir form değil, aynı zamanda bir düşüncenin, bir hissin ve bir geleneğin izdüşümüdür. Nevazen, insana dair erdemleri ve meziyetleri sanatına yansıtarak, işçiliğiyle değil, aynı zamanda marifetiyle ve iç yolculuğuyla da sözünü söyler. Bu sanat, yalnızca gözle değil, gönülle de görülmek ister; çünkü Neva’da her katman, bir derinliğin, her detay ise bir emeğin izini taşır
- Derinlik ve Ruh:
-
- Kadim miras: Geçmişin sanat anlayışını bugünle buluşturur. Tarihi köklerine bağlı ve onunla hürmet ilişkisi kuran neva, yeniliğinin gücünü kadim sanatlardan alır.
-
- Nevahane’ nin ruhu:
Nevahane, yalnızca bir üretim mekânı değil; sanatçının içsel ve düşünsel yolculuğuna ev sahipliği yapan bir tefekkür ve sükûnet mahallidir. Burası, ahşabın sese, formun manaya dönüştüğü yerdir. Nevazen, burada yalnızca eser üretmez; aynı zamanda kendini de inşa eder. Her çizgide sabır, her katmanda hikmet gizlidir. Nevahane, sessizliğin dile geldiği, sanatın titizlik ve huşu içinde icra edildiği bir mekândır.
Zanaatten sanata, formdan ruha uzanan bu yolculukta Nevahane, yalnızca bir yer değil; orada bulunan duygunun, düşüncenin ve emeğin bir ruha dönüşümüdür. Mekânın ruhu, içinde bulunan sanatçının ruh hâlini şekillendirir; ilhamı, derinliği ve sadeliğiyle ona eşlik eder.
- Nevahane’ nin ruhu:
-
- Kolektif hafıza: Neva, paylaşarak yaşatılan bir sanatı ifade eder. Bir olma şuurunu sanat vasıtasıyla anlatan Nevazen talebe ve ustalarla ortak bir bellek inşa eder.
-
- Tüketim değil üretim: Anlamlı eserlerle sanatın ruhunu canlı tutar. Hemen her şeyin tüketim nesnesine dönüştüğü çağımıza rağmen vasıflı bir sanat imalini esas alır.
-
- Toplumsal bağ: Sanatçı ve toplum arasında estetik bir iletişim kurar. Sanatın sokağa değebildiği, insana temas ettiği ölçüde anlamlı olduğunu kabul eder.
-
- Toplumsal katkısı: Neva, bireysel sanatın ötesinde toplumsal anlamlar taşır. Estetik duyarlılığın artmasına, zihin berraklığına ve toplumsal iletişimin derinleşmesine katkı sağlar.
Teknikler : Neva sanatı, çeşitli sanat tekniklerini çağdaş bir estetikle uyum içinde buluşturur:
-
- Ahşap Oyma: Derinlik ve detaylarıyla göz alıcı eserler yapılabilir. Malzeme üzerine yapılan bir çizimin özel kesici aletlerle yerlerinin yontulması ile elde edilmesi sanatıdır. Ağaç parçalarının çeşitli aletlerle (oyma bıçakları, frezeler gibi) işlenmesini ve şekillendirilmesini içerir.
-
- Kakma: Geleneksel el sanatı ve süsleme sanatının bir parçası olan kakmacılık, Ahşap, sedef, mermer, altın, fildişi, kemik ve metal gibi oyulabilecek nitelikte olan malzemelerin istenilen şekilde oyularak, açılan yuvalara oyulan şeklin aynısından kesilmiş farklı parçaların yerleştirilmesidir.
-
- Naht: Ahşap işçiliği Anadolu da Selçuklu döneminde gelişip, zamanla kendine özgü bir niteliğe bürünmüştür. Naht, ağacı kabartma şeklinde yontmak suretiyle şekil verme sanatıdır.
-
- Marküteri: Marküteri, farklı renklerden oluşan ahşap kaplamaların, iç içe geçirilerek hiçbir katkı maddesi ve boya kullanılmadan ağaçların doğal renkleriyle yapılan kesme ve oygu sanatıdır.
-
- Kıl Testere Kesimi: İnce ve detaylı kesimlerle ince işçilikli eserler ortaya çıkar.
-
- Ahşap boyama: Şeffaf Akrilik UV sararmaz boya ve vernik ile korumaya alınan ahşap yüzeyler, natürel dokusunu korurken doğal bir sadelik sunar. Renkler solmaya karşı dirençlidir. Vernik uygulandığında yüzey daha dayanıklı, çizilmelere ve neme karşı korunaklı hale gelir. Uzun ömürlü ve dekoratif bir sonuç sağlar.
Malzemeler: Anlam Taşıyan Yapı Taşları
Neva, her biri kendine özgü̈ bir anlam taşıyan doğal malzemelerle yapılır. Ahşap (sert ağaçlar), kemik, metal (pirinç̧, bronz, gümüş̧, altın), sedef, cam ,taş ve mermer gibi sert malzemeler kullanılarak, her bir eser, bu malzemelerin özellikleri ve dokularına uygun olarak şekillendirilir. Her bir malzeme, kullanıldığı eserde bir duygu taşır ve sanatçının hislerini yansıtır. Bu malzemeler, Nevanın derinliğini ve anlamını oluşturan yapı taslarıdır. Neva sanatında üç̧ boyutlu eserlerin yapılması için her türlü, islenebilir doğal materyaller kullanım için uygundur.
Tarihi Kökler ve Gelenekli Sanatlarla Bağı
Neva, köklerini Selçuklu ,Osmanlı ve daha önceki medeniyetlerden gelen geleneksel el sanatlarından alır. Ahşap oyma ve kakma teknikleri, naht ve marküteri gibi sanatlar yüzyıllarca biriktirilen teknik ve estetik bilgiyle beslenerek günümüze kadar gelmiştir. Bu sanatlar, zamanla günümüzdeki modern sanatla birleşmiş̧ ve Semih Çelebi ile neva sanatı adıyla yepyeni bir ifade ve uygulama biçimi kazanmıştır. Nevazen, geleneği miras olarak taşıyan ve onu geleceğe emanet eden kişidir. Neva, köklerinden beslenerek yön bulur.
Ahilik ve Nevazen’in Misyonu
Ahilik, el emeği, dürüstlük, yardımlaşma ve sabırla özdeşleşmiş bir kültürdür. Neva, Ahiliğin taşıdığı bu misyonu çağımıza taşıyarak mevcut sanatlarla buluşturan bir anlayışa önemle işaret etmekte. Nevazen, Ahilik anlayışına uygun şekilde, emeğini ve bilgisini paylaşır, tevazu ve sabırla eserlerini icra eder. Ahilik geleneği, Nevanın sanat ahlakıyla doğrudan bağdaştırılmaktadır.
Neva Sanatının Toplumdaki Hedefi
Neva, sadece bir sanat formu değil, aynı zamanda toplumu birleştirici ve kültürel derinlik kazandıran güçlü bir kavramsal disiplindir. Sanat, insan üzerinde hem psikolojik hem de sosyolojik anlamda derin etkiler bırakabilir. Neva Sanatı , bu etkilere dayalı olarak, sanatçının iç dünyasını ve toplumla olan ilişkisini biçimlendirir. Bu sanat, sadece dışsal bir güzellik arayışı değil, aynı zamanda insanın ruhsal ve zihinsel durumuna etki eden bir araçtır. Neva, geleneksel sanat mirasını, estetik dilini, geometriyi, simetriyi, mistik oranları ve ışık-gölge dengesini çağdaş bir bakış açısıyla birleştirir.
Görsellik çağında, Neva Sanatı yalnızca gözle görüneni değil, hissedilen bir sanatı amaçlar. Her bir eser, izleyenin ruhuna hitap eder ve onu derin düşüncelere sevk eder. Gözle görünenin ötesine geçerek, eserin anlamını daha da derinleştirir. Neva’nın amacı, sadece estetik tatmin değil, aynı zamanda manevi bir deneyim sunmaktır; çünkü manevi anlam, gözle görünenin çok ötesindedir.
Neva, sanatçısının zihin ve ruh sağlığını geliştirirken, aynı zamanda izleyicisine de huzur ve içsel bir derinlik vadeder. Bu sanat, kişinin zihinsel berraklığını artırır, dikkat eksikliklerini giderir ve toplumsal bağları güçlendirir. Neva Sanatı, toplumu birleştirir ve insanlar arasındaki iletişimi derinleştirir. Çünkü Sanat, her yaş ve toplumsal sınıftan insana hitap eder; zira insanın en temel ihtiyaçlarından biri anlam arayışıdır. Neva, bu yolculukta taliplilerine yeni bir nefes olmayı, hayatlarına anlam katmayı hedefler.
Neva, sanatın sadece bir estetik anlayışı değil, aynı zamanda bir düşünce ve duygu biçimi olduğunu anlatan bir akımdır. Bu akım, insanları bir araya getirir, onların ruhlarını besler ve onlara daha derin bir bağ kazandırır. Neva Sanatı, sadece sanatçıyı değil, toplumu da bir arada yükseltir, her bireyi anlam yolculuğunda eşsiz bir rehber olarak karşılar.
Neva Sanatı, bir sanat formunun ötesinde, insanın içsel dünyasına, toplumsal bağlara ve kültürel mirasa saygı duyan bir yolculuktur. Her eser hem sanatçının hem de izleyicinin ruhsal ve zihinsel derinliklerine dokunarak, toplumun ruhunu besler. Neva, bir anlam arayışıdır; zamansız bir yolculukta insanı buluşturur, ona huzur ve anlayış kazandırır.
Zanaat ile sanatın birleşiminden doğan Neva Sanatı, gölgesi kendinden olan üç boyutlu ahşap eserlerle, sonsuz bir estetik keşfin kapılarını aralar.